Sevgili FounderN okuyucuları 05 Nisan – 11 Nisan haftası “Sürdürülebilir 1 Dünya Raporu” ile karşınızdayız. Dünya genelindeki sürdürülebilirlik haberleri ile sizlerleyiz. Bakalım globalde gündem bu hafta nasılmış hızlıca göz atalım. Keyifli Okumalar!
Güneş Enerjisi Kurak Alanlarda Bitki Verimliliğini Yüzde 137 Artırıyor! ( 08 Nisan 2025)
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Çin Bilimler Akademisi’nin ortak yürüttüğü bir araştırmada, güneş enerjisi santrallerinin kurulu olduğu alanlarda bitki verimliliğinin yüzde 137’ye kadar arttığı tespit edildi. Araştırma, İTÜ Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Ömer Yetemen’in öncülüğünde gerçekleştirildi ve dünya genelinde 51 binden fazla güneş enerjisi santralinin etkileri incelendi.
Araştırmada, özellikle yarı kurak iklim kuşaklarında güneş panellerinin, toprağın nemini artırarak ve sıcaklığı düşürerek mikroklimatik iyileşmelere neden olduğu belirlendi. Dr. Yetemen, güneş enerjisi santrallerinin tarım arazilerine kurulumunun eleştirilse de, bu sistemlerin doğaya katkı sağladığını belirtti. Güneş panelleri, doğrudan gelen radyasyonu azaltarak toprağı serinletiyor ve altlarında biriken yağmur suyu, toprağın nemini artırarak bitki örtüsünde iyileşmeye yol açıyor.
Araştırma, uydu verilerine dayalı modelleme tekniğiyle güneş enerjisi santrallerinin kurulmadan önceki ve sonraki bitki örtüsü dinamiklerini analiz etti. Sonuç olarak, kurak alanlarda yeşillenmenin panellerin varlığı sayesinde büyük oranda arttığı görüldü.
Dr. Yetemen, bu çalışmayı Türkiye’ye taşımayı planladıklarını ve Konya, Gaziantep, Niğde ve Şanlıurfa’daki güneş enerjisi santrali alanlarında saha çalışmaları yapacaklarını belirtti.

Almanya’da Güneş Enerjisi Sistemleri 5 Milyonu Aştı! (07 Nisan 2025)
Uluslararası Ekonomik Forumu Yenilenebilir Enerjiler (IWR) ve Alman Güneş Enerjisi Birliği (BSW) verilerine göre, 2024 yılında Almanya’da 1 milyon yeni güneş enerjisi sistemi kuruldu, toplamda 5 milyon sisteme ulaşıldı. Ayrıca, 17 bin MW’lık yeni kapasite eklendi. Bu büyüme, Çin’in güneş paneli fiyat düşüşleri, Alman hükümetinin teşvik politikaları ve yatırımcı ilgisi ile desteklendi.
BSW-Solar’a göre, 104 GW’lık güneş enerjisi kapasitesinin %38’i özel konutlarda, %29’u şirket çatılarında, %32’si açık alanlarda yer aldı. Carsten Körnig, güneş enerjisinin daha da yaygınlaştırılması gerektiğini ve sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşmak için altyapı yatırımlarının artırılması gerektiğini belirtti.

BM Kadının Statüsü Komisyonu 69. Oturumu: Genç Kadınlar ve İklim Adaleti! (07 Nisan 2025)
Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu’nun 69. Oturumu’nda, BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous, genç kadınların ve kız çocuklarının değişimin temsilcileri olduğunu vurguladı. Bahous, iklim değişikliğinin çağımızın belirleyici krizi olduğunu ve kadınların iklimle bağlantılı felaketlerde erkeklere göre 14 kat daha fazla ölüm riski taşıdığını belirtti. İklim adaleti ve toplumsal cinsiyet adaleti arasında ayrım yapılamayacağını söyledi.
Oturum, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu‘nun kabulünün 30. yılı anısına düzenlendi. Bu platform, kadınların güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için 12 kritik alanda stratejik hedefler belirliyor. Son 30 yılda, kadınlar için eğitim, çalışma ve liderlik haklarında önemli ilerlemeler kaydedildi, ancak kadın haklarına yönelik baskılar ve yavaş ilerleme hâlâ büyük bir sorun.
Sima Bahous, teknoloji, yoksullukla mücadele, şiddetle mücadele ve kadınların karar alma süreçlerine katılımı gibi önemli alanlarda kadınların güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, genç kadınların liderliğinde dünya çapında yükselen yeni ve korkusuz aktivizm dalgasının, Pekin +30 Eylem Gündemi‘nin merkezinde yer alması gerektiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, kadın hakları konusunda elde edilen ilerlemenin ataerkil yapılar tarafından tehdit altında olduğunu ifade etti ve eşitlik için eylem çağrısı yaptı. Küresel krizlerin kadınların hakları üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekerek, sürdürülebilir kalkınma ve barış için kadınların eşitliğinin temel olduğunu vurguladı.

Avustralya Çalışması: Küresel Isınma Ekonomiyi Derinden Etkileyecek! ( 08 Nisan 2025)
Avustralyalı bilim insanlarının yaptığı yeni bir araştırma, iklim değişikliğinin ekonomik etkilerini inceleyerek aşırı hava olaylarının küresel tedarik zincirleri üzerindeki etkisini değerlendirdi. Araştırma, 4 derecelik bir küresel ısınmanın, ortalama bir insanı %40 daha yoksullaştıracağını ortaya koydu.
2 Derecelik Isınma ile dahi, kişi başına düşen GSYİH’nın %16 azalacağı, araştırma sonuçları arasında yer aldı. Bilim insanları, ülkeler iklim hedeflerine ulaşsalar da, küresel sıcaklıkların 2,1 derece artacağı öngörüsünde bulunuyor.
Çalışmada, entegre değerlendirme modelleri (IAM) olarak bilinen ekonomik araçların, aşırı hava olayları ve tedarik zinciri etkilerini yeterince dikkate almadığına dikkat çekildi. New South Wales Üniversitesi İklim Riski ve Müdahale Enstitüsü‘nden (UNSW) Dr. Timothy Neal, aşırı hava olaylarının etkilerinin göz ardı edilmesinin, küresel ekonomiyi nasıl olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. Bu araştırma, gelecekteki iklim değişikliklerinin ekonomik yoksullaşmaya yol açacağını net bir şekilde ortaya koyuyor.

Mart 2025: Küresel Isınma 1,5 Derece Sınırını 20. Kez Aştı! (09 Nisan 2025)
Avrupa Birliği’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin verilerine göre, Mart 2025, küresel ortalama hava sıcaklığının sanayi öncesi seviyelere göre 1,5°C fazla ölçüldüğü son 21 ayın 20’ncisi oldu. Bu durum, iklim değişikliği hedefleri açısından alarm verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Copernicus’un yayımladığı rapora göre, Mart 2025’te küresel ortalama sıcaklık 14,06°C olarak kaydedildi. Bu değer, 1991-2020 ortalamasının 0,65°C, sanayi öncesi seviyelerin ise 1,60°C üzerine çıktı. Böylece Mart 2025, küresel ölçekte kayıtlardaki en sıcak ikinci mart olarak tarihe geçti. Birincilik hâlâ Mart 2024’e ait.
Avrupa içinse Mart 2025, en sıcak mart ayı oldu. Ortalama sıcaklık 6,03°C ile normalin 2,41 derece üzerinde gerçekleşti. Doğu Avrupa ve güneybatı Rusya’da sıcaklıklar normalin oldukça üzerine çıkarken, İber Yarımadası’nda ise daha soğuk hava etkili oldu.
Avrupa Orta Vadeli Hava Tahminleri Merkezi İklim Stratejisi Lideri Samantha Burgess, “Mart 2025 hem sıcaklık rekorları hem de yağış uçlarıyla dikkat çekti. Bazı bölgeler en kurak martı yaşarken, diğer bölgelerde son 47 yılın en yağışlı martı kaydedildi,” ifadelerini kullandı.
Bu veriler, iklim krizinin etkilerinin giderek daha belirgin hâle geldiğini ve küresel ısınmada kritik eşik olan 1,5°C sınırının kalıcı şekilde aşılma riskiyle karşı karşıya olunduğunu gösteriyor.

Diğer rapor içeriklerimiz için tıklayabilirsiniz.
IEA: Veri Merkezlerinin Elektrik Tüketimi 5 Yılda %130 Artacak
Yapay zekâ kaynaklı enerji talebi Japonya’nın tüketimini geride bırakabilir
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), “Enerji ve Yapay Zekâ” başlıklı yeni raporunda, yapay zekâ teknolojilerinin enerji sektörü üzerindeki etkilerini mercek altına aldı. Rapora göre, küresel veri merkezlerinin elektrik talebi önümüzdeki beş yıl içinde yaklaşık %130 oranında artacak. Bu artış, Japonya’nın bugünkü toplam elektrik tüketimini aşabilecek düzeye ulaşabilir.
2024 itibarıyla dünya genelindeki veri merkezleri, toplam küresel elektrik tüketiminin %1,5’ine denk gelen 415 teravat saatlik (TWh) bir enerji harcıyor. Bu tüketimin en büyük payı %45 ile ABD’ye, %25 ile Çin’e ait. Ancak yapay zekâ uygulamalarının hızlı gelişimi, bu merkezlerin enerji ihtiyacını ciddi biçimde artıracak gibi görünüyor.
IEA’nın tahminlerine göre, 2030 yılına kadar veri merkezlerinin elektrik talebi 945 TWh seviyesine ulaşacak. Bu miktar, Japonya’nın mevcut yıllık elektrik tüketiminden daha fazla. Özellikle ABD’de, veri merkezlerinin artan enerji ihtiyacının, ülkenin toplam elektrik talep artışının neredeyse yarısını oluşturacağı belirtiliyor. Hatta sadece veri işleme faaliyetlerinin tükettiği elektrik, çelik, çimento ve kimya gibi enerji yoğun sektörlerin toplam tüketimini geçebilir.
Gelişmiş ülkelerdeki büyüme dikkat çekiyor: Veri merkezlerinin enerji tüketimindeki artışın %20’den fazlasının gelişmiş ülkelerden kaynaklanması bekleniyor. Bu artan talebin karşılanmasında ise yenilenebilir enerji kaynakları ve doğal gaz öne çıkıyor. Diğer enerji kaynaklarının da sistemde önemli roller üstleneceği öngörülüyor.
Yapay Zekânın Enerjiye Etkisi Belirsizlikler Taşıyor! (10 Nisan 2025)
Raporda, yapay zekânın enerji sektörü üzerindeki etkilerine dair bazı belirsizliklere de dikkat çekiliyor. Özellikle:
- Yapay zekânın ne hızda yaygınlaşacağı,
- Enerji verimliliğini ne ölçüde artırabileceği,
- Ve mevcut altyapı darboğazlarının nasıl aşılacağı soruları henüz netlik kazanmış değil.
“Yapay zekâ enerji dünyasında devrim yaratacak”
IEA Başkanı Fatih Birol, yapay zekânın enerji sektörü için dönüştürücü bir güç haline geldiğini belirtti. “Yapay zekâ, günümüz enerji dünyasının en önemli gündemlerinden biri. Ancak şu ana dek ne politika yapıcılar ne de piyasalar bu dönüşümün boyutlarını kavrayacak araçlara sahipti” ifadelerini kullandı.
Birol ayrıca, ABD’de veri merkezlerinin 2030’a kadar yaşanacak elektrik talebi artışının yaklaşık yarısını, Japonya’da ise yarısından fazlasını oluşturacağını; Malezya’da ise bu oranın beşte bir seviyesine ulaşacağını söyledi. Yapay zekânın güçlü bir araç olduğunu vurgulayan Birol, bu teknolojinin nasıl şekilleneceğinin hükümetlerin, şirketlerin ve toplumların elinde olduğunun altını çizdi.

Trump’tan Kömüre Dönüş Hamlesi: Dört Başkanlık Kararnamesiyle Fosil Yakıtları Destekliyor! (10 Nisan 2025)
ABD eski Başkanı Donald Trump, kömür endüstrisini yeniden canlandırmayı amaçlayan dört başkanlık kararnamesi imzalayarak, çevrecilerin ve bilim insanlarının büyük tepkisini çekti. Beyaz Saray’da gerçekleştirilen törende, enerji sektörüne ve kömür madenciliğine dair yeni politikaları kamuoyuna duyuran Trump, çevre düzenlemelerini hedef alarak fosil yakıtları yeniden ön plana çıkarmayı amaçladığını belirtti.
Paris Anlaşması’ndan Geriye Adım
Trump törende yaptığı konuşmada, göreve başladığı ilk gün “Ulusal Enerji Acil Durumu” ilan ettiğini hatırlatarak, Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesini savundu. Anlaşmayı “yeşil yeni aldatmaca” olarak nitelendiren Trump, ABD ekonomisine zarar verdiğini ve “korkunç bir durum” yarattığını iddia etti.
“Kömür Endüstrisi Feshedilemeyecek”
Trump’ın imzaladığı kararnameler, kömür üretimini hedef alan çevresel düzenlemeleri geri almayı ve madencilik sektöründeki izin süreçlerini kolaylaştırmayı öngörüyor. Trump ayrıca, kömür işletmelerinin kapatılmayacağına dair garanti verdiklerini ve madencilik için kiralama işlemlerinin hızlandırılacağını açıkladı.
“Demokratların yeşil enerji planı istihdamı yok ediyor, fiyatları yükseltiyor. Ama Çin her hafta kömür santralı açıyor” diyen Trump, diğer ülkelerin de kömüre geri döndüğünü iddia etti.
Bilimsel Gerçeklerle Uyuşmayan Açıklamalar
Trump, çevresel ısı artışına ilişkin endişelere katılmadığını, asıl tehlikenin “nükleer ısı” olduğunu öne sürdü. Ancak bu görüş, iklim bilimcilerin ve çevre kuruluşlarının uyarılarıyla ciddi şekilde çelişiyor.
Uzmanlardan ve Çevre Gruplarından Tepki
Enerji analistleri, Trump’ın kömüre yönelik adımlarının kalıcı olmayacağını belirterek, doğalgazın daha ucuz, yenilenebilir enerji kaynaklarının ise yükselen bir pazar olduğuna dikkat çekti.
Çevre grupları ise karara sert tepki gösterdi. Trump’ın yönetiminde hazırlanan resmi tahminlere göre bile, 2025 yılında ABD’de şebekeye eklenecek enerji kapasitesinin %93’ü güneş, rüzgar ve enerji depolama sistemlerinden oluşacak.

Diğer rapor içeriklerimiz için tıklayabilirsiniz.
FounderN Kimdir?
FounderN, girişimcilik dünyasının en güncel haberleri, inovasyon odaklı içerikleri ve ekosistemin her bir parçasına değer katan çalışmalarıyla, faaliyet gösteren dinamik bir dijital medya platformudur. 2020 yılında “Girişim Haberleri” adıyla başlayan serüvenimiz, Eylül 2024 itibarıyla FounderN kimliği ile, girişimcilik ekosisteminin ilham veren dinamik sesi olma yolculuğuna devam ediyor. FounderN; teknoloji, girişim ve yatırım dünyasındaki gelişmeleri yaratıcı ve yenilikçi bir perspektifle sunarak iş dünyasının liderlerini, yatırımcılarını ve girişimcilerini sizlerle bir araya getirir.
FounderN olarak misyonumuz, yalnızca yaşanan son gelişmeleri paylaşmak değil, okurlarımızı bu gelişmelerin aktif bir parçası haline getirmek ve ekosistemin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaktır. Ekosistemdeki en yeni gelişmelerden haberdar olmak, büyüyen bu topluluğun bir parçası olmak istiyorsanız, bültenimize abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek ilham dolu bu yolculuğa katılabilirsiniz.
Bizimle Keşfetmeye Devam Edin: İlginizi çekebilecek diğer #Gündem Haberleri için tıklayın!
Foundern LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Foundern Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.