İçinde yaşadığımız 21. yüzyılın gerçeklerinden biri de kuşkusuz sürdürülebilirlik… Hem nüfus hem de gelişmişlik olarak baz alırsak eğer Asya Kıtası nüfus olarak Avrupa Kıtası ise gelişmişlik düzeyi olarak dünya piyasasında küresel dönüşüm rolünde kritik bir öneme sahiptirler. Artan nüfus, azalan dünya kaynakları, iklim krizleri, bazı hayvan türlerinin tükenmesi gibi üzücü gerçeklerle ne yazık ki gezegenimiz ve biz gezegen sakinleri karşı karşıyayız. Dilerseniz dünyada neler oluyormuş bu alanda bir göz atalım. Keyifli okumalar!
Çevre Dostu Yenilikler: Avrupa’nın Yükselen Stratejileri
Medeniyetin kilit taşlarından olan Avrupa açık ara yeşil teknolojilerin en çok kullanıldığı kıtalardan birisidir. Birçok yasal düzenleme ve strateji Avrupa Birliği (AB) tarafından geliştirilmiştir. Avrupa’nın sürdürülebilirlik hareketlerine hızlıca bir bakış atalım.
Yeşil Mutabakat (Green Deal):
Avrupa birliğinin 2019’da açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı 2050’ye kadar Avrupa’nın karbon salınımını sıfıra indirmeyi amaçlıyor. Bu noktada karbon ticaret sistemi, enerji verimliliği arttırma gibi yaklaşımları da geliştirmiştir
Sıfır Atık ve Döngüsel Ekonomi:
Avrupa, döngüsel ekonomi (circular economy) modeliyle sıfır atık yüzdesine ulaşmayı hedefliyor. Kısaca döngüsel ekonomiden bahsetmek gerekirse eğer ürün tasarımıyla, yeniden kullanımla, paylaşım ekonomiyle ve yenilenebilir enerji kullanımıyla atık üretim seviyeleri optimize ediliyor.
Sürdürülebilir Tarım Ve Gıda Üretimi:
AB, “Farm to Fork” (çiflikten sofraya) stratejisiyle gıda tedarik zincirlerinin sürdürülebilirlik kapsamında çevre dostu yeşil teknolojiyi benimsemesi amaçlanmıştır.
Karbon Salınımı Ve Enerji Verimliliği:
Avrupa Birliğinin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) enerji koruma ve dönüştürme amaçlı yapılanma sistemleriyle sanayi sektörlerinin karbon salınımının azaltmasını teşvik ediyor.
Sürdürülebilirlikte Asya Kıtası
Büyük bir nüfusa ve pazara sahip olan Asya gelişime en açık kıtadır. Sürdürülebilirlik hamleleriyle her geçen yıl dünyada daha kritik noktalara gelen Asya Kıtasındaki yeşil ekosistem hamlelerini sıralayalım.
- Çin’in Yeşil Kalkınma Projeleri: Maalesef ki Çin dünyada en fazla sera gazı oluşturan ülkelerde en başı çekiyor. Bu durumu düzeltmek isteyen ülke 2060 yılını kendine hedef olarak belirledi. Karbon salınımında nötr olma ve elektrikli araç kullanımını arttırmak ve güneş panelleri sayısını arttırmak gibi alanlarda dünya birinciliğini hedeflemektedir.
- Japonya’nın Sıfır Emisyon Hedefleri: Yeşil binalar, toplu taşıma kullanımını arttırmak ve çeşitli altyapı projeleriyle Japonya 2050 yılına kadar sıfır emisyon hedefini sürdürülebilirlik kapsamında belirlemiştir
- Hindistan’ın Sıfır Atık Ve Enerji Yapılanma Projeleri: Hindistan 2030 yılına kadar 500 GW yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşmayı hedeflemektedir. Dünyanın en büyük yenilenebilir enerji pazarı haline gelen Hindistan geri dönüşüm kapsamında dünyadaki sıfır atık uygulamalarına da dahildir
- Güney Kore’nin Yeni Nesil Harika Yeşil Düzeni: 2050 yılına kadar karbonda sıfır olmaya çalışan Asya’nın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Güney Kore “Yeşil Yeni Düzen” yeşil sanayi altyapılarını ve yenilikçi teknolojileri halkın günlük yaşamına katmayı amaçlamıştır. Elektrikli araçlar da diğer ülkeler gibi Güney Kore’nin planlarına da dahildir.
Tek Bir Amaç Var: Daha İyi Bir Dünya!
Elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji yatırımları, dijitalleşme ve akıllı teknolojiler hem Avrupa hem de Asya Kıtalarının ortak stratejilerindendir. Dijital şehirler, su tüketimini(ki en önemli problemimiz kesinlik dünyadaki tatlı su kaynakları) revize etmeyi amaçladı. Asya Kıtası nüfus yoğunluğu sebebiyle Avrupa coğrafi konumu sebebiyle çeşitli iklim, enerji ve üretim sorunlarına sahiptir. İki kıtanın da ülkeleri hem problem çözme yetenekleriyle hem de krizi fırsata çevirmeleriyle çeşitli girişimlerle ve hatta yasa düzenlemeleriyle dünyaya ilham veriyor.
Sürdürülebilirlik Kavramının Tarihçesi
Sürdürülebilirlik, doğal kaynakların korunarak toplumsal ihtiyaçların dengelenmesi gerektiğini savunan bir kavram. İlk olarak 1970’lerde çevresel hareketlerle ön plana çıkmıştır. 1987’de Birleşmiş Milletler Brundtland Raporu ile dünyaya sunuldu. Bu raporda sürdürülebilirlik kavramı “bugünün ihtiyaçlarını, gelecekteki nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini tehlikeye atmadan karşılamak” olarak tanımlanmıştır. 1992 Rio Zirvesi ve 2015 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SDG) ile kavram ile de iyice ciddiyet kazanmıştır. Günümüzde bu kavram çevre, ekonomi ve toplum arasındaki dengeyi oluşturmak için küresel bir öncelik haline geldi.
FounderN, girişimcilik dünyasının en güncel haberleri, inovasyon odaklı içerikleri ve ekosistemin her bir parçasına değer katan çalışmalarıyla, faaliyet gösteren dinamik bir dijital medya platformudur. 2020 yılında “Girişim Haberleri” adıyla başlayan serüvenimiz, Eylül 2024 itibarıyla FounderN kimliği ile, girişimcilik ekosisteminin ilham veren dinamik sesi olma yolculuğuna devam ediyor. FounderN; teknoloji, girişim ve yatırım dünyasındaki gelişmeleri yaratıcı ve yenilikçi bir perspektifle sunarak iş dünyasının liderlerini, yatırımcılarını ve girişimcilerini sizlerle bir araya getirir.
FounderN olarak misyonumuz, yalnızca yaşanan son gelişmeleri paylaşmak değil, okurlarımızı bu gelişmelerin aktif bir parçası haline getirmek ve ekosistemin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaktır. Ekosistemdeki en yeni gelişmelerden haberdar olmak, büyüyen bu topluluğun bir parçası olmak istiyorsanız, bültenimize abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek ilham dolu bu yolculuğa katılabilirsiniz.
Bizimle Keşfetmeye Devam Edin: İlginizi çekebilecek diğer #Gündem Haberleri için tıklayın!
Foundern LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Foundern Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.