• Kayıt Ol
  • Giriş Yap
  • Aboneler Özel
  • Etkinlikler
  • Haberler
    • Gündem Haberleri
      • Günlük Bülten
    • Girişim Haberleri
      • Türk Girişimler
      • Kurum İçi Girişimcilik
    • Yatırım Haberleri
    • Teknoloji Haberleri
      • Yapay Zeka
      • Dijital Dünya
    • Sosyal Girişimcilik
  • FN’Raporlar
  • FN’Blog
  • Videolu İçerikler
  • Etkinlikler
  • İletişim
No Result
View All Result
  • Haberler
    • Gündem Haberleri
      • Günlük Bülten
    • Girişim Haberleri
      • Türk Girişimler
      • Kurum İçi Girişimcilik
    • Yatırım Haberleri
    • Teknoloji Haberleri
      • Yapay Zeka
      • Dijital Dünya
    • Sosyal Girişimcilik
  • FN’Raporlar
  • FN’Blog
  • Videolu İçerikler
  • Etkinlikler
  • İletişim
No Result
View All Result
Girişimcilik, Startup ve Teknoloji Haberleri
No Result
View All Result
Home FN'Blog

İklim Krizi: Gerçekten Bizler mi Sorumluyuz?

Elif Leventer by Elif Leventer
18/07/2025
İklim Krizi: Gerçekten Bizler mi Sorumluyuz?
Share on FacebookShare on Twitter

İklim krizi artık hayatımızın merkezinde. Bu yazıda, bireysel olarak alabileceğimiz etkili adımlarla sürdürülebilir bir geleceğe nasıl katkı sunabileceğimizi ele alıyoruz.

“Bu Hava Neden Böyle Oldu?”

Son zamanlarda hepimizin dilinde aynı cümle dönüp duruyor: “Eskiden böyle değildi…” Hava sıcaklıkları aklımızı karıştırıyor, yağmurlar zamanını şaşırıyor, bir gün montla çıkıp ertesi gün tişörtle dolaşıyoruz. Bu sadece mevsim geçişi değil; çok daha büyük bir değişimin içindeyiz. Adını sık duyduğumuz ama tam olarak ne olduğunu çoğu zaman sorgulamadığımız bir meseleyle karşı karşıyayız: İklim değişikliği.

Peki gerçekten iklim bu kadar değişti mi? Yoksa biz mi abartıyoruz? Daha da önemlisi: Bu krizin asıl sorumlusu biz miyiz?
Bu yazıda seni neyin beklediğini söyleyeyim: iklimin ne olduğunu, neden değiştiğini, bu işin içinde gerçekten kimlerin parmağı olduğunu ve birey olarak senin (ve benim) ne yapabileceğimizi konuşacağız. Ama korkma, karamsar bir tablo çizmeyeceğim. Çünkü bazı şeyleri hâlâ değiştirebiliriz.

İklim Nedir, Ne Değildir?

Önce şu karışıklığı bir netleştirelim: İklim, bugün yağmur yağdı mı, güneş açtı mı gibi anlık hava olayları değil, bir bölgenin yıllar boyunca gösterdiği ortalama hava özellikleridir.
Örneğin Antalya’nın sıcak, Karadeniz’in yağışlı olması… Bunlar hava durumu değil, iklimdir.

İklim değişikliği dediğimizde ise bu uzun vadeli ortalamaların bozulmasından söz ederiz. Yani Antalya’nın yaz ortasında sel felaketleri yaşaması, Karadeniz’in yağışlarının azalması ya da kışın ortasında montsuz dolaşmamız, aslında o bölgenin ikliminde ciddi bir kaymanın işaretidir.

Elbette dünyanın geçmişinde de iklim değişiklikleri yaşandı. Buzul çağları geldi, geçti. Ancak bu kez yaşadığımız değişim, doğanın kendi döngüsünden çok daha hızlı gerçekleşiyor. Bilim insanları bu hızlanmanın temel sebebini de açıkça ortaya koyuyor: insan etkisi.

Sorumluluk Meselesi: Gerçekten Biz mi Sorumluyuz?

İklim değişikliği denince ilk tepki genelde şöyle oluyor: “Ben ne yaptım ki?”
Evinde ışığını kapatan, çöpünü ayrıştırmaya çalışan, toplu taşımaya binen bir bireyin kendini suçlu hissetmesi çok anlaşılır. Çünkü sorun sadece bireysel alışkanlıklarla açıklanamayacak kadar büyük. Ama bu, bizim hiçbir sorumluluğumuz yok anlamına da gelmiyor.

Asıl mesele şu: İklim krizi, insan faaliyetlerinin sonucu. Özellikle son 150 yılda, yani Sanayi Devrimi’nden bu yana, atmosferdeki karbondioksit miktarı hiç olmadığı kadar arttı. Fosil yakıtlar (petrol, kömür, doğalgaz), ormansızlaşma ve aşırı tüketim alışkanlıklarımız, dünyanın doğal dengesini bozdu.
Bilim insanları bu yeni döneme bir isim bile verdi: Antroposen Çağı – yani insan etkisinin doğayı şekillendirdiği çağ.

Ancak burada büyük bir adaletsizlik var: Bugün iklim krizinin en büyük etkilerini hisseden ülkeler, çoğu zaman bu krizin oluşmasına en az katkı sağlayanlar. Yani mesele sadece “biz” değil; kim, ne kadar sorumlu sorusunu sormadan adil bir çözümden de söz edemeyiz.

Çünkü biliyoruz ki, dünyadaki toplam karbon emisyonunun büyük kısmı yalnızca birkaç büyük şirketten ve sanayileşmiş ülkeden kaynaklanıyor. Öyleyse çözüm yalnızca bireylerde değil; aynı zamanda sistemlerde, politik kararlarda ve şirketlerin dönüşümünde.

Bugün Neler Yaşıyoruz?

Havanın mevsimlere uymadığı, yazın ortasında yağmurun bastırdığı, kışın kar yerine rüzgâr estiği günler artık kimseye tuhaf gelmiyor. Oysa tüm bu “alışamadığımız hava olayları” aslında bir şeylerin yolunda gitmediğinin habercisi. İklim değişikliği, bugün yaşadığımız birçok krizin görünmez sebebi haline geldi.

  • Sıcaklık artışı: Dünya genelinde ortalama sıcaklık, sanayi öncesi döneme göre 1,2°C artmış durumda. “Ne var bunda?” diyebilirsin, ama bu küçük görünen artış; tarım ürünlerinin olgunlaşma sürelerinden kutuplardaki buzulların erimesine, deniz seviyesinin yükselmesinden orman yangınlarına kadar yüzlerce doğal süreci bozuyor.
  • Kuraklık ve su krizi: Türkiye’de İç Anadolu ve Güneydoğu bölgelerinde çiftçiler artık toprağın verimsizleştiğinden, barajlardaki su seviyesinin azaldığından şikâyet ediyor. Bu sadece çiftçinin değil, her evin mutfağını etkileyen bir mesele. Çünkü tarımın zarar görmesi, gıda fiyatlarını doğrudan artırıyor.
  • Aşırı hava olayları: Son yıllarda İstanbul’da bir saatte yağan yağmurun bir aya denk geldiği, sahil şehirlerinde kış ortasında fırtınaların estiği günler yaşandı. Bunlar tesadüf değil. Atmosferdeki nem oranı arttıkça, yağışlar hem daha yoğun hem de daha yıkıcı oluyor.
  • Aynı şekilde sıcak hava dalgaları artık sadece yazın değil, bahar aylarında da etkili oluyor. Bu da sadece konfor değil, sağlık açısından da ciddi riskler taşıyor.
  • Yangınlar ve sel felaketleri: Akdeniz kuşağında sıcaklıkların artmasıyla birlikte yangın sezonları uzadı. 2021’de Türkiye tarihinin en büyük orman yangınları yaşandı. Karadeniz ise ani ve güçlü yağışlarla sele teslim oldu. Bu olaylar hem doğayı hem de yerleşim yerlerini tehdit ediyor.
  • İklim göçü ve toplumsal etkiler: Kuraklık, sel ve tarımsal krizler bazı bölgelerde insanların geçimini imkânsız hale getiriyor. Bu da iç göçü tetikliyor. Küresel ölçekte ise milyonlarca insan, iklim değişikliği nedeniyle evini terk etmek zorunda kalıyor. Buna artık “iklim mültecisi” deniyor.

Tüm bu örnekler aslında tek bir şeye işaret ediyor: İklim değişikliği gelecekte değil, bugünde yaşanıyor. Ve sonuçları sadece doğayı değil, yaşam tarzımızı, sağlığımızı, ekonomimizi ve toplumsal yapımızı doğrudan etkiliyor.

Gelecekte Bizi Ne Bekliyor?

İklim krizinin etkileri bugün bile belirginken, gelecek yıllarda bu etkilerin çok daha ciddi hale gelmesi bekleniyor. Uluslararası bilim kuruluşlarının raporları, insan kaynaklı sera gazı emisyonları kontrol altına alınmazsa, 21. yüzyıl sonunda küresel sıcaklıkların 3 ila 4°C artabileceğini gösteriyor. Bu artış, sadece biraz daha sıcak bir dünya anlamına gelmiyor; doğal ve toplumsal dengelerin kökten değişmesi demek.

📌 2°C sınırı neden kritik?
Bilim insanları, sıcaklık artışının 1,5 ila 2 dereceyi aşmaması gerektiğini vurguluyor. Çünkü bu sınır aşıldığında, bazı çevresel sistemler geri dönülemez şekilde bozuluyor.
Örneğin; kutup buzullarının erimesiyle birlikte, beyaz buz yüzeylerin yerini koyu renkli deniz suyu alıyor. Bu durum, daha fazla ısının tutulmasına yol açarak buzların daha hızlı erimesine neden olan bir döngü başlatıyor. Bu süreç, geri dönüşü neredeyse imkânsız kılıyor.

📌 Deniz seviyelerindeki yükselme
Eriyip denizlere karışan buzullar nedeniyle deniz seviyesi yükseliyor. Bu durum, milyonlarca insanın yaşadığı kıyı bölgelerini su altında bırakma riski taşıyor. Deniz seviyesindeki artış aynı zamanda ekonomik ve sosyal krizleri tetikleyebilir.

📌 Türkiye’yi nasıl etkiler?
Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek bölgeler arasında yer alıyor. Bu da demek oluyor ki;

  • Su kaynakları azalacak,
  • Tarım verimi düşecek,
  • Orman yangınları artacak,
  • Aşırı hava olayları sıklaşacak.

📌 Gelecek nesiller için ne anlama geliyor?
Bugün doğan çocuklar, yaşamları boyunca iklim krizinin etkilerini bizden daha yoğun hissedecekler. Ancak hâlâ zaman var. Eğer şimdi harekete geçersek, bu olumsuz senaryoları yumuşatmak mümkün. Hâlâ zamanımız var. Eğer şimdi harekete geçersek, bu sonuçları hafifletebilir hatta bazılarını tamamen önleyebiliriz.

İklim Krizine Karşı Biz Ne Yapabiliriz? Küçük Değişiklikler, Büyük Etkiler

İklim krizine karşı bireysel adımlar bazen gözümüzde küçük kalabilir. Ancak bilimsel veriler, bu küçük değişikliklerin birleştiğinde büyük farklar yarattığını gösteriyor. Mesela, enerji tasarrufu sağlayan LED ampuller, geleneksel ampullere göre %80 daha az elektrik harcıyor ve çok daha uzun ömürlü. Türkiye’de milyonlarca evde bu ampullere geçilse, atmosfere salınan karbon miktarında ciddi azalma olur.

Ulaşımda da benzer durum söz konusu. Ortalama bir otomobil yılda yaklaşık 4,6 ton karbon dioksit yayıyor. Eğer günlük kısa mesafelerde yürümek ya da bisiklet kullanmak tercih edilirse, kişi başı yıllık yarım ton civarında karbon salımı azaltılabilir. Bu da milyonlarca insanın aynı alışkanlığı benimsemesiyle büyük bir çevresel kazanım demek.

Atık yönetimi ise başka bir kritik nokta. Plastik atıkların geri dönüştürülmesi, yeni plastik üretimine göre %70’e varan enerji tasarrufu sağlıyor. Bu, hem doğanın korunması hem de enerji kaynaklarının verimli kullanılması anlamına geliyor.

Son olarak su tasarrufu da unutulmamalı. Damlayan bir musluk yılda yaklaşık 11 bin litre suyun boşa akmasına neden olur. Su kaynaklarını korumak, hem ekosistem hem de insanlar için hayati önemde.

Bu örnekler, bireysel alışkanlıklarımızın iklim krizine karşı mücadelede ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Küçük adımlar, bir araya geldiğinde büyük değişimlere yol açabilir.

İklim değişikliği büyük bir sorun; bunu inkar etmek mümkün değil. Ama unutma, bizler de bu dünyanın bir parçasıyız ve değiştirme gücümüz elimizde. Günlük hayatımızdaki küçük seçimler, farkında olmadan büyük etkiler yaratıyor. Belki önce bir ışığı kapatmak, belki kısa mesafelerde arabayı bırakmak… Bu basit adımlar bile dünyamız için önemli.

Hepimiz zaman zaman çaresiz hissedebiliriz, ama her bireyin attığı adım bir diğerine ilham verir. Senin bu yazıyı okuyor olman bile, farkındalığın bir göstergesi. Birlikte hareket ettiğimizde, gerçekten daha yaşanabilir, temiz ve umut dolu bir gelecek mümkün.

Bir ışığı kapatmak, arabayı bırakıp yürümek, geri dönüşüme dikkat etmek… Bunlar sadece başlangıç. Senin adımların başkalarına ilham olabilir ve birlikte büyük bir güç oluşturabiliriz. Geleceği değiştirmek elimizde; çünkü dünyamız, senin gibi bilinçli insanların ellerinde daha güzel yarınlara yürüyebilir.

Şimdi sıra sende; küçük bir değişiklikle başla ve dünyaya olumlu bir iz bırak. Çünkü gezegenimizin sağlığı, senin ellerinde.

💡 Kitap ve Film-Dizi Önerileri: Öğrenirken Keyif Almak Mümkün

İklim değişikliği gibi önemli bir konuyu anlamak bazen zorlayıcı olabilir. Ama merak etme, bu süreç sıkıcı olmak zorunda değil! Sana, hem keyifli vakit geçirmeni sağlayacak hem de dünyamızı koruma bilincini güçlendirecek kitaplar ve filmler öneriyorum. Okurken veya izlerken hem rahatlayacak hem de yeni şeyler öğrenmiş olacaksın. Çünkü gerçek değişim, keyif aldığımız yoldan başlar.


📚 Sürükleyici ve Bilgilendirici Kitaplar

  • “Sessiz Bahar” – Rachel Carson
    Doğanın sesini duyuran bu kitap, çevreye bakışını tamamen değiştirecek.
  • “Küçük Gezegen” – Elizabeth Kolbert
    Günümüzün çevre sorunlarını kolay ve akıcı anlatımıyla keşfet.
  • “Yavaşlama Sanatı” – Carl Honoré
    Daha sakin, doğayla uyumlu bir hayatın kapılarını aralıyor.

🎬 İzlemesi Keyifli ve Düşündürücü Filmler & Diziler

  • “Our Planet” (Bizim Gezegenimiz) – Netflix
    Etkileyici doğa görüntüleri ve güçlü mesajlarla dolu, mutlaka izlemelisin.
  • “2040” – Belgesel
    Gelecek için umut veren fikirlerle dolu, izlerken enerji kazanacaksın.
  • “The Biggest Little Farm”
    Doğayla barışık yaşamanın mümkün olduğunu samimi şekilde anlatıyor.

🌿 Kendi Yolunu Keşfet

Bilgi edinmek önemli ama en güzeli, öğrendiklerini hayatına katabilmek. Bu kitaplar ve filmler sana ilham versin, kendi küçük adımlarını atmaya başlaman için cesaret olsun istiyorum. Çünkü büyük değişimlerin başlangıcı, bir farkındalıkla başlar. Şimdi sıra sende! Küçük bir adımla, dünyaya güzel bir iz bırakabilirsin.

“Gelecek nesiller, bizim bugünkü seçimlerimizi yargılayacak.”

Barack Obama

Alışveriş alışkanlıklarınızı değiştirmeyi düşünürken, ”Yeni Dönemin Pazarlama Gerçeği: Kusursuz Olan Kaybeder, Gerçek Olan Kazanır!” içeriğimizi okumadan geçmeyin!

FounderN Kimdir?

FounderN, girişimcilik dünyasının en güncel haberleri, inovasyon odaklı içerikleri ve ekosistemin her bir parçasına değer katan çalışmalarıyla, faaliyet gösteren dinamik bir dijital medya platformudur. 2020 yılında “Girişim Haberleri” adıyla başlayan serüvenimiz, Eylül 2024 itibarıyla FounderN kimliği ile, girişimcilik ekosisteminin ilham veren dinamik sesi olma yolculuğuna devam ediyor. FounderN; teknoloji, girişim ve yatırım dünyasındaki gelişmeleri yaratıcı ve yenilikçi bir perspektifle sunarak iş dünyasının liderlerini, yatırımcılarını ve girişimcilerini sizlerle bir araya getirir.

FounderN olarak misyonumuz, yalnızca yaşanan son gelişmeleri paylaşmak değil, okurlarımızı bu gelişmelerin aktif bir parçası haline getirmek ve ekosistemin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaktır. Ekosistemdeki en yeni gelişmelerden haberdar olmak, büyüyen bu topluluğun bir parçası olmak istiyorsanız, bültenimize abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek ilham dolu bu yolculuğa katılabilirsiniz.

Bizimle Keşfetmeye Devam Edin: İlginizi çekebilecek diğer #Gündem Haberleri için tıklayın!

Foundern LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.

Foundern Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.

Previous Post

Lovable, lansmandan sadece 8 ay sonra 200 milyon dolarlık Seri A yatırımıyla unicorn oldu!

Next Post

Labubu Çılgınlığı: Bir Oyuncağın Küresel Fenomene Dönüşen Hikayesi !

Elif Leventer

Elif Leventer

Next Post
labubu

Labubu Çılgınlığı: Bir Oyuncağın Küresel Fenomene Dönüşen Hikayesi !

Waymo Eski Mühendisleri, İnşaat Otomasyonu için Bedrock Robotics’i Kurdu

Waymo Eski Mühendisleri, İnşaat Otomasyonu için Bedrock Robotics’i Kurdu

NVIDIA, H20 Çip Satışlarına Yeniden Başladı: Nadir Toprak Elementleri Anlaşmaları Etkili Oldu

NVIDIA, H20 Çip Satışlarına Yeniden Başladı: Nadir Toprak Elementleri Anlaşmaları Etkili Oldu

Please login to join discussion
Girişimcilik, Startup ve Teknoloji Haberleri

Girişim Haberleri, Kasım 2020'den bu yana aktif olan bir dijital medya platformudur. Girişimcilik dünyasının en güncel haberlerini yenilikçi yaklaşımlarla sunan FounderN, Eylül 2024 itibarıyla bu isimle faaliyetlerine devam edecek.

Bizi takip et.

Kategoriler

  • Aboneler Özel
  • Dijital Dünya
  • FN'Blog
  • FN'Raporlar
  • Girişim Haberleri
  • Gündem Haberleri
  • Günlük Bülten
  • Kurum İçi Girişimcilik
  • Sana Özel
  • Sosyal Girişimcilik
  • Teknoloji
  • Türk Girişimler
  • Uncategorized
  • Yapay Zeka
  • Yatırım Haberleri

Lüks Yaşam, Sanat, Moda, Teknoloji, Etkinlik ve Gurme Lezzetler

Recent News

Spotify’dan Beklenen Hamle: Lossless Müzik Akışı Başladı

Spotify’dan Beklenen Hamle: Lossless Müzik Akışı Başladı

11/09/2025
Shopier’de Yeni Dönem: Shop App ile Bağımsız Markalara ve Alıcılara Özel Deneyim

Shopier’de Yeni Dönem: Shop App ile Bağımsız Markalara ve Alıcılara Özel Deneyim

11/09/2025
  • FounderN Künye
  • İletişim
  • Etkinlikler

FounderN Studio

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • Haberler
    • Gündem Haberleri
      • Günlük Bülten
    • Girişim Haberleri
      • Türk Girişimler
      • Kurum İçi Girişimcilik
    • Yatırım Haberleri
    • Teknoloji Haberleri
      • Yapay Zeka
      • Dijital Dünya
    • Sosyal Girişimcilik
  • FN’Raporlar
  • FN’Blog
  • Videolu İçerikler
  • Etkinlikler
  • İletişim

FounderN Studio