Okyanusların derinliklerinde yaşamak, uzun yıllar boyunca bilim kurgu hikâyelerinin konusu oldu. Ancak artık bu durum değişmek üzere! İngiliz girişim Deep, su altı yaşamını mümkün kılmak için öncülük ediyor ve Galler’deki bir taş ocağında Vanguard adlı su altı habitatını test etmeye hazırlanıyor. 2027 itibarıyla, okyanusların altında kalıcı insan varlığı oluşturulacak ve araştırmacılar deniz altındaki istasyonlarda uzun süre yaşayabilecek. Peki, bu teknoloji nasıl çalışıyor ve insanlığın geleceği için ne anlama geliyor?
Su Altında Kalıcı İnsan Yaşamı Mümkün Mü?
DEEP’in duyurduğu projeye göre, bilim insanları ve araştırmacılar, 200 metre derinliğe kadar kesintisiz çalışabilecekleri sualtı yaşam alanlarına sahip olacaklar. Bu istasyonlar, güneş ışığının ulaştığı epipelajik bölgeyi kapsayarak deniz yaşamının %90’ını keşfetme fırsatı sunacak. Böylece yüzeyden yapılan kısa süreli dalışların ötesine geçilerek, uzun soluklu gözlemler yapılabilecek.
Deep’in geliştirdiği Vanguard, taşınabilir ve basınca dayanıklı bir su altı yaşam alanı olup, üç kişiyi bir haftaya kadar barındırabiliyor. 100 metre derinliğe kadar inebilen bu habitat, bilim insanlarının uzun süre deniz altında kalmasına imkân tanıyacak. Asıl hedef ise 2027’de Sentinel adı verilen daha büyük ve kalıcı modüler bir yaşam alanını devreye sokmak. Deep’in nihai vizyonu, 2030 yılına kadar okyanuslarda kalıcı bir insan varlığı oluşturmak.
Peki, bu yaşam alanları nasıl üretilecek? Projenin benzersiz olmasını sağlayan en önemli özelliklerden biri, gelişmiş üretim teknolojileri. 3D baskı ile metal kaynak tekniklerini birleştiren Wire-Arc Additive Manufacturing yöntemi, su altı habitatlarını daha güçlü, hafif ve hızlı üretilebilir hale getiriyor. Bu teknik, 3D baskıyı kaynak teknolojisiyle birleştirerek metalden dayanıklı yapıların hızlı üretimini sağlıyor. Deep’in üretim kolu olan Deep Manufacturing Labs (DML), robotik kaynak ve eklemeli üretim teknolojilerini kullanarak bu modülleri üretiyor.
Sentinel: Sualtı Yaşam Alanlarının Yeni Merkezi
DEEP’in geliştirdiği Sentinel Sistemi, okyanus tabanına yerleştirilecek ve içindeki yaşam alanlarıyla insanlara konforlu bir çalışma ve yaşam ortamı sunacak. Sentinel istasyonu şu özellikleri barındırıyor:
- Özel süitler, duş ve tuvaletler
- Okyanusa doğrudan erişim sağlayan modüler yapılar
- Çalışma ve sosyal alanlar
- Toplantı ve yemek salonları
Bu yapılar, araştırmacıların su altında haftalar boyunca kesintisiz çalışmalarını sağlayarak, okyanus bilimlerinde devrim yaratacak bir keşif sürecine olanak tanıyacak.
Su Altında Yaşamı Destekleyen Teknolojiler
Uzun süreli su altı yaşamı, yalnızca basınca dayanıklı habitatlar inşa etmekle mümkün olmaz. Bu nedenle Deep, kritik altyapı çözümleri geliştirdi:
- Enerji Kaynağı: Habitatlar, kıyıya yakın yerlerde kablo bağlantısı ile, açık denizde ise yüzen güneş panelleri ve yakıt hücreleriyle çalışacak. Ayrıca deniz tabanına yerleştirilen bataryalar yedek enerji sağlayacak.
- Solunum Gazları: Derin sularda solunabilir hava sağlamak için dış tanklardan oksijen ve helyum karışımları ile beslenen bir sistem geliştirildi.
- Doygunluk Dalışı: İnsanlar burada uzun süre kalacağı için doygunluk dalışı adı verilen özel bir teknik kullanılacak. Petrol ve gaz sektöründe yaygın olan bu yöntem, bilim insanları için yeni bir standart haline gelecek.
- Yaşam Destek Sistemleri: Vanguard ve Sentinel, 96 saatlik acil durum desteği sağlayacak yedek güç sistemleri ile donatıldı. Sentinel’in her 28 günde bir ikmal alması planlanıyor.
Bilim ve Teknoloji Sınırları Zorluyor
DEEP yalnızca sualtı yaşam alanlarıyla değil, aynı zamanda yenilikçi denizaltılar, dalış ekipmanları ve bilimsel araştırma araçları ile okyanus keşiflerini yeni bir seviyeye taşıyor. Ayrıca DEEP Enstitüsü aracılığıyla bilim insanlarını su altında yaşamaya ve çalışmaya hazırlamak için kapsamlı eğitim programları sunulacak.
Bu devrim niteliğindeki girişimin en büyük destekçilerinden biri olan DEEP Araştırma Laboratuvarları Ltd. Başkanı Steve Etherton, şu sözleriyle projenin önemini vurguluyor:
“Okyanusları koruyabilmemiz için önce onları anlamamız gerekiyor. Geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde bilim insanları su altında uzun süre çalışabilecek ve bu ekosistemi daha iyi tanıyabileceğiz.”
Uzun Süreli Su Altı Yaşamı Hangi Zorlukları İçeriyor?
Deniz altında aylarca veya yıllarca yaşamak, insan biyolojisi ve mühendislik açısından büyük zorluklar barındırıyor. Bunların başında helyum gazı ve basınçlı ortamın etkileri geliyor. Helyum, yüksek basınç altında 31-32°C sıcaklıkta tutulmalı, aksi halde aşırı soğuma riski doğar. Ayrıca, helyumun elektrik bileşenlerine zarar vermemesi için özel devre kartları ve yalıtım çözümleri geliştirildi.
Bir diğer büyük zorluk ise malzeme seçimi. Kullanılan materyallerin hem hafif hem de dayanıklı ve gaz sızdırmaz olması gerekiyor. Ayrıca, kapalı bir su altı ortamında küf ve nemin kontrol altına alınması büyük önem taşıyor.
2050’de Sualtında Doğan İlk İnsan ve Mavi Ekonomi
DEEP’in uzun vadeli hedefleri yalnızca bilimsel keşiflerle sınırlı değil. Şirket, 2035 yılına kadar dünyada 10 büyük okyanus yerleşkesi kurmayı ve 2050’de sualtında doğan ilk insanın dünyaya gelmesini amaçlıyor. Bu adım, okyanusları sadece araştırma alanı olmaktan çıkarıp yeni yaşam alanlarına dönüştürebilir.
DEEP Stratejik Ortaklıklar Lideri Mike Taylor, bu girişimin mavi ekonomi açısından büyük fırsatlar sunduğunu belirtiyor. Okyanus tabanında yapılacak araştırmalar, yeni ilaç keşiflerinden karbon yakalama projelerine kadar geniş bir inovasyon alanı açabilir. DEEP, sürdürülebilirlik odaklı bu girişimleri destekleyerek, deniz ekosistemlerini koruma misyonuyla hareket ediyor.
Deep’in Hedefi: Okyanusların SpaceX’i Olmak
Deep, su altı yaşamı konusunda SpaceX’in uzay yolculuğuna getirdiği yenilikleri denizaltı dünyasına taşımayı hedefliyor. Projenin danışmanları arasında ABD Donanması’ndan uzmanlar da bulunuyor. Deep’in sunduğu mühendislik çözümleri, endüstri profesyonellerinden büyük takdir topluyor.
ABD Donanması Deneysel Dalış Birimi‘nin baş bilim insanı John Clarke, Deep’in teknolojilerinden etkilendiğini belirtiyor:
“Bu mühendislik yaklaşımları beni şaşkına çevirdi. Deep’in su altı keşifleri için sunduğu çözümler, beklentilerin çok ötesine geçiyor.”
Sualtı Keşfi İçin Yeni Bir Dönem Başlıyor!
DEEP, sualtı keşifleri için çığır açan bir adım atıyor ve bu teknolojiyle belki de gelecekte su altında yaşam sıradan bir gerçeklik olacak. Belki de ilerleyen yıllarda, yalnızca araştırma merkezleri değil, su altı otelleri, çiftlikleri veya kolonileri bile mümkün olabilir. Peki siz, sualtında yaşama fikrine nasıl bakıyorsunuz? Bir gün bu derinliklerde yaşamayı ister miydiniz? Su altı dünyasına kalıcı olarak taşınmak, gelecekte insanoğlunun bir parçası olabilir mi? Yorumlarınızı paylaşın!
“NVIDIA’nın Mimarisi: Jensen Huang Kimdir?” blog yazımızın detaylarına buradan ulaşabilirsiniz!
FounderN Kimdir?
FounderN, girişimcilik dünyasının en güncel haberleri, inovasyon odaklı içerikleri ve ekosistemin her bir parçasına değer katan çalışmalarıyla, faaliyet gösteren dinamik bir dijital medya platformudur. 2020 yılında “Girişim Haberleri” adıyla başlayan serüvenimiz, Eylül 2024 itibarıyla FounderN kimliği ile, girişimcilik ekosisteminin ilham veren dinamik sesi olma yolculuğuna devam ediyor. FounderN; teknoloji, girişim ve yatırım dünyasındaki gelişmeleri yaratıcı ve yenilikçi bir perspektifle sunarak iş dünyasının liderlerini, yatırımcılarını ve girişimcilerini sizlerle bir araya getirir.
FounderN olarak misyonumuz, yalnızca yaşanan son gelişmeleri paylaşmak değil, okurlarımızı bu gelişmelerin aktif bir parçası haline getirmek ve ekosistemin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaktır. Ekosistemdeki en yeni gelişmelerden haberdar olmak, büyüyen bu topluluğun bir parçası olmak istiyorsanız, bültenimize abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek ilham dolu bu yolculuğa katılabilirsiniz.
Bizimle Keşfetmeye Devam Edin: İlginizi çekebilecek diğer #Gündem Haberleri için tıklayın!
Foundern LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Foundern Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.