Enerji dönüşümü, iklim değişikliğiyle mücadele, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir tarım gibi alanlarda Türkiye’den ve dünyadan dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor.
Türk Telekom’un, dünyaca saygın çevre raporlama platformu CDP tarafından “İklim Değişikliği” kategorisinde A Listesi’ne seçilmesi, Türkiye’nin bu alandaki kararlılığını ve başarısını gözler önüne seriyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Eczacılık Fakültesi iş birliğiyle kuran Humanis, Türkiye’nin en kapsamlı Tıbbi Bitkiler Bahçesi ise hem sağlık hem de sürdürülebilirlik açısından önemli bir adım olarak öne çıkıyor.
Rüzgâr enerjisinde 13.792 MW’lık kurulu güce ulaşarak Avrupa’da 6’ncı sıraya yükselen Türkiye, temiz enerji alanında bölgesel bir güç olduğunu gösteriyor. Atıktan sürdürülebilir yakıt üretimi, özellikle Lemna bitkisi ile tarımda çevreci çözümler sunarken, bakır tabanlı katalizörlerle karbon dioksitin yakıta dönüştürülmesi teknolojisi enerji sektöründe devrim yaratıyor.
Bunun yanında, Norden ve Microsoft’un denizcilik sektöründe karbon emisyonlarını azaltmak için başlattığı pilot proje, küresel tedarik zincirlerinde sürdürülebilirlik çabalarına önemli bir katkı sağlıyor. Avrupa Birliği’nin yenilenebilir hidrojen projelerine 992 milyon euro yatırım yapması ise hem iklim hedeflerine ulaşmak hem de enerji bağımsızlığını güçlendirmek için kritik bir hamle olarak dikkat çekiyor. Tüm bu gelişmeler, Türkiye ve Avrupa’nın sürdürülebilir gelecek için attığı sağlam adımları ve küresel çapta yeşil dönüşümün hızlandığını gösteriyor.
Şimdi gelin, bu gelişmelere ve projelere daha yakından bakalım.
Türk Telekom, CDP Global A Listesi’nde Yer Aldı

Türk Telekom, dünyanın en saygın çevre raporlama platformlarından biri olan CDP (Carbon Disclosure Project)tarafından “İklim Değişikliği” kategorisinde A Listesi’ne seçildi. Bu liste, şirketlerin karbon ayak izi azaltma, risk yönetimi ve sürdürülebilirlik stratejileri gibi kriterlerde en yüksek puanı alan firmalardan oluşuyor. Globalde yalnızca 346 şirketin yer aldığı bu listede Türk Telekom, Türkiye’den telekomünikasyon alanında tek temsilci olmayı başardı.
Ayrıca su yönetimi konusundaki çabalarıyla A- notu aldı. Türk Telekom, yeşil veri merkezleri, enerji verimli şebekeler, yenilenebilir enerji yatırımları ve sürdürülebilir teknoloji uygulamalarıyla, çevresel şeffaflıkta liderlik gösteriyor. Bu başarı, şirketin dijitalleşme hedeflerini iklim eylemiyle birlikte yürüttüğünün somut bir göstergesi.
Humanis’ten Türkiye’nin İlk Tıbbi Bitkiler Bahçesi Girişimi

İlaç şirketi Abdi İbrahim’in alt markası olan Humanis, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Eczacılık Fakültesi iş birliğiyle Türkiye’nin en kapsamlı Tıbbi Bitkiler Bahçesi’ni kurdu. Bu projeyle, Anadolu’nun farklı bölgelerinden getirilen yaklaşık 300 tıbbi bitki türü, koruma altına alınıp bilimsel yöntemlerle yetiştiriliyor.
Bahçenin amacı yalnızca bitki yetiştirmek değil; aynı zamanda fitoterapi (bitkisel tedavi) alanında eğitim ve araştırmalar için bir kaynak sağlamak. Humanis, bu projeyle hem geleneksel tıbbın modern sağlık sistemine entegrasyonunu destekliyor hem de biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sunuyor. Bahçe aynı zamanda tarımsal sürdürülebilirliği ve yerel halkın bu alanlarda istihdamını da destekleyen bir sosyal sorumluluk projesi niteliği taşıyor.
Türkiye, Rüzgâr Enerjisinde Avrupa Altıncısı

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından yayınlanan 2024 raporuna göre, Türkiye’nin rüzgâr enerjisi kurulu gücü 13.792 MW’a ulaştı ve ülke, Avrupa’da Almanya, Birleşik Krallık, İspanya, Fransa ve İsveç’in ardından 6. sırada yer aldı. Bu büyüme, Türkiye’nin elektrik üretiminin %11,34’ünün rüzgâr enerjisinden sağlanmasıyla birlikte, yenilenebilir enerji alanındaki ilerlemesini gözler önüne seriyor.
TÜREB Başkanı Dr. İbrahim Erden, 2035 yılına kadar rüzgâr enerjisi kapasitesini yıllık 5 GW artışla 48.000 MW seviyesine çıkarmayı hedeflediklerini açıkladı. Marmara Bölgesi, 6.000 MW’ın üzerindeki kapasitesiyle lider olurken, Ege Bölgesi 4.000 MW’ı aşan gücüyle ikinci sırada yer aldı. İzmir, Balıkesir ve Çanakkale, rüzgâr enerjisi yatırımlarının en yoğun olduğu iller olarak dikkat çekiyor.
Sektördeki büyümeyi hızlandıran süper izin kanunu gibi yasal düzenlemelerin 2025 yılında yürürlüğe girmesiyle Türkiye’nin yenilenebilir enerji yatırımlarında daha da ivme kazanması bekleniyor.
Atık Sudaki Potansiyel: Lemna Bitkisiyle Sürdürülebilir Tarım

MIT mezunu Jason Prapas’ın kurduğu Fyto isimli girişim, atık sudan sürdürülebilir bir şekilde yem ve gübre üretimi yaparak tarımda devrim yaratıyor. Özellikle süt çiftliklerinde büyük miktarda oluşan azotlu atık suyu, hızlı büyüyen Lemna (ördekotu) bitkisiyle değerlendiriyor. Bu bitki, soya fasulyesine kıyasla birim alanda 30-40 kat daha fazla protein üretme kapasitesine sahip ve biyokütlesi çok hızlı artıyor.
Fyto’nun geliştirdiği robotik sistemler, Lemna bitkisinin sağlık durumunu takip edip otomatik olarak hasat edilmesini sağlıyor. Bu teknoloji, iş gücü ve su kullanımını minimuma indirerek, çiftliklerin sürdürülebilirlik performansını artırıyor.
Şirket, bu teknolojiyi Kaliforniya ve Avrupa’da ruhsatlandırma sürecinde olup, 2025 yılında yeni gübre ürünlerini piyasaya sürmeyi planlıyor. Türkiye’de Marmara ve Ege bölgelerindeki yoğun hayvancılık faaliyetleri göz önüne alındığında, Fyto benzeri sistemlerin yaygınlaştırılması, hem çevresel etkileri azaltacak hem de tarımsal üretimi destekleyecek.
Bakır Tabanlı Katalizörlerle CO₂ Yakıta Dönüştürülüyor

Yeni bir bilimsel araştırma, karbondioksitin (CO₂) doğrudan etilene dönüştürülmesi sürecinde devrim yaratacak bir yöntemi ortaya koydu. Araştırmada kullanılan bakır temelli gelişmiş katalizörler, CO₂’yi elektrokimyasal olarak yüksek verimle ve düşük enerji maliyetiyle hidrokarbonlara dönüştürebiliyor. Özellikle etilen, plastik üretiminde ve sanayide önemli bir bileşen olduğundan bu dönüşüm hem çevresel hem de ekonomik olarak büyük potansiyele sahip.
Bu teknoloji, hem karbon emisyonlarının azaltılmasına katkı sunuyor hem de fosil kaynaklara olan bağımlılığı azaltarak karbon nötr üretim yolunu açıyor. Gelecekte bu sistemlerin sanayi tesislerine entegre edilmesiyle, hem çevreye duyarlı hem de ekonomik enerji ve ürün üretimi mümkün hale gelebilir.
Norden ve Microsoft, Denizcilik Sektöründe Karbon Emisyonlarını Azaltmak İçin Pilot Proje Başlattı

Danimarka merkezli denizcilik şirketi Norden, Microsoft ile iş birliği yaparak Microsoft’un deniz tedarik zincirinde karbon salımlarını azaltmayı amaçlayan bir pilot projeye başladı. Projede, Norden’in atık bazlı biyoyakıtla çalışan gemileri ve “Book and Claim” çözümü kullanılacak. Bu biyoyakıtların, geleneksel fosil yakıtlara göre %80-90 oranında daha az karbon emisyonu oluşturduğu belirtiliyor.
Proje sayesinde Microsoft, üç yıl içinde deniz taşımacılığından kaynaklanan Scope III karbon emisyonlarını yaklaşık 10.000 ton azaltmayı hedefliyor. Ayrıca, proje kapsamında sürdürülebilir denizcilik yakıtlarının izlenebilirliği için Roundtable on Sustainable Biomaterials (RSB) ile iş birliği yapılarak, “Book and Claim” sisteminin güncellenmesi ve güvenilirliğinin artırılması planlanıyor. “Book and Claim” sistemi, firmaların doğrudan yakıt kullanmadan sürdürülebilir yakıt kullanımından kaynaklanan emisyon azaltımlarını satın alıp talep edebilmesini sağlıyor ve böylece alternatif yakıtların yaygınlaşmasını destekliyor.
Avrupa Birliği, Yenilenebilir Hidrojen Projelerine 992 Milyon Euro Yatırım Yapıyor

Avrupa Komisyonu, 5 farklı ülkede yürütülecek 15 büyük ölçekli yenilenebilir hidrojen projesine toplam 992 milyon euro destek sağladı. Bu projeler, önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 2,2 milyon ton yenilenebilir hidrojen üreterek 15 milyon tondan fazla karbon emisyonunun önüne geçecek. Yenilenebilir hidrojen, güneş ve rüzgar gibi temiz enerjilerle üretilen, fosil yakıtların yerine geçebilen ve karbon salımı olmayan bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor. Özellikle çelik üretimi, uzun mesafe taşımacılık ve denizcilik gibi elektrifikasyonun zor olduğu sektörlerde kritik önemde.
AB, bu yatırımlarla hem fosil yakıt bağımlılığını azaltmayı hem de temiz enerji teknolojileri ve yeşil iş alanlarını geliştirmeyi hedefliyor. Üç proje özellikle denizcilik sektörüne odaklanıyor ve 96,7 milyon euro destek alıyor. AB’nin “Avrupa Hidrojen Bankası” aracılığıyla verdiği destekler, yenilenebilir hidrojenin maliyetini düşürüp hızlı yayılımını teşvik ediyor.
Üye ülkelerden İspanya, Litvanya ve Avusturya da “Auctions-as-a-Service” modelini kullanarak ulusal projelere ek 836 milyon euro yatırım yapıyor. Projelerin 2025 sonuna kadar finansman anlaşmalarını imzalaması, 2,5 yıl içinde finansal kapanış yapması ve 5 yıl içinde üretime başlaması bekleniyor. Avrupa Komisyonu, 2025 sonunda 1 milyar euro bütçeyle üçüncü hidrojen destek ihalesini gerçekleştirecek.
Sürdürülebilir bir geleceğe giden yolda, atılan her adımın önemi büyük. Bu gelişmeleri takip ederek daha bilinçli bir toplum yaratabilir, gezegenimize hak ettiği özeni gösterebiliriz.
”Yapay Zeka Dünyasında Bu Hafta! (14 Mayıs – 21 Mayıs 2025) ” raporumuzun detaylarına buradan ulaşabilirsiniz!
FounderN Kimdir?
FounderN, girişimcilik dünyasının en güncel haberleri, inovasyon odaklı içerikleri ve ekosistemin her bir parçasına değer katan çalışmalarıyla, faaliyet gösteren dinamik bir dijital medya platformudur. 2020 yılında “Girişim Haberleri” adıyla başlayan serüvenimiz, Eylül 2024 itibarıyla FounderN kimliği ile, girişimcilik ekosisteminin ilham veren dinamik sesi olma yolculuğuna devam ediyor. FounderN; teknoloji, girişim ve yatırım dünyasındaki gelişmeleri yaratıcı ve yenilikçi bir perspektifle sunarak iş dünyasının liderlerini, yatırımcılarını ve girişimcilerini sizlerle bir araya getirir.
FounderN olarak misyonumuz, yalnızca yaşanan son gelişmeleri paylaşmak değil, okurlarımızı bu gelişmelerin aktif bir parçası haline getirmek ve ekosistemin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaktır. Ekosistemdeki en yeni gelişmelerden haberdar olmak, büyüyen bu topluluğun bir parçası olmak istiyorsanız, bültenimize abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek ilham dolu bu yolculuğa katılabilirsiniz.
Bizimle Keşfetmeye Devam Edin: İlginizi çekebilecek diğer #Gündem Haberleri için tıklayın!