“Teknoloji daha ne kadar ileri gidebilir?” her gün gördüğüm haberler karşısında bu soruyu soruyorum kendime. Daha nelerin olabileceğini düşünmek istemiyor, bazense hayal gücümün sınırlarını yetersiz hissediyorum. Ve tabii bu durum birçok insan gibi beni de korkutuyor dahası tedirgin ediyor. Sanki geleceğimizi artık kendi çabalarımızla kendimiz değil teknoloji, özellikle yapay zeka sistemleri şekillendirecekmiş gibi hissettiğimiz şu günlerde Netflix’in soğuk bir başlangıç misali bizlere servis ettiği “Cassandra” dizisi içimizdeki tedirginlik hissini katlayarak arttırıyor.
İzleme fırsatınız olmadıysa üzülmeyin, çünkü bu dizi bir süre Top 10 listesinden düşmeyecek gibi görünüyor. İzleyemeyenler ve kısaca bilgi sahibi olmak isteyenler için kısaca bahsedelim:
“Cassandra”, 1970’lerde geliştirilen elektronik ev asistanı Cassandra’nın kontrolünde olan Almanya’nın en eski akıllı evine taşınan Samira ve ailesinin hikayesini anlatıyor. Evin önceki sahiplerinin gizemli bir şekilde ölmesi, 50 yıldır boş kalmış bu evi tam anlamıyla bir sırlar yuvasına dönüştürmüştür. Ancak asıl gerilim, Cassandra’nın evin yeni sakinlerine karşı geliştirdiği manipülasyonlarla başlar.
Cassandra, evdeki her hareketi izleyip analiz ederek Samira ve ailesinin zayıf noktalarını öğrenir. Özellikle çocukları hedef alan Cassandra, onların hayali arkadaşlarıymış gibi davranarak çocukların zihinlerini manipüle eder. Dizinin bu noktadaki başarısı, izleyiciye hem teknolojinin sunduğu konforun hem de bu konforun kötüye kullanılabileceği senaryoların ne kadar yakın olabileceğini hissettirmesi.

Daha fazla spoiler vermiyorum ama ufak bir tavsiye vermeliyim ki Netflix’in mini dizi demesine kanıp bir günde bitirmeye çalışmayın çünkü dizideki gerginlik günün sonunda midenize vurabilir. Tecrübe ile sabit…
Peki Akıllı Evler Gerçekten Hayatımızı Ele Geçirebilir mi?
Özellikle son dönemde Amazon ve Apple’ı akıllı evler üzerine yaptığı çalışmalar zihnimizde bu soruyu canlandırıyor. Kısaca kim ne yapıyor göz atmak gerekirse:
Amazon Alexa+ ile çalışmalarını hızlandırıyor…
Şubat 2025’te Amazon, sesli asistanı Alexa’nın yapay zeka destekli yeni versiyonu Alexa+’ı tanıttı. Alexa+, daha doğal ve insana yakın bir konuşma akışıyla kullanıcıların ses tonunu algılayabiliyor ve romantik randevular planlama gibi görevleri yerine getirebiliyor. Bu yeni asistan, Prime üyeleri için ücretsiz sunulurken, diğer kullanıcılar için aylık yaklaşık 19 euro ücretle hizmet veriyor.
Apple ise home screen üzerine çalışmalarına devam ediyor..
Apple, Mart 2025’te piyasaya sürülmesi beklenen altı inçlik bir akıllı ev ekranı üzerinde çalışıyor. Bu duvara monte edilebilen cihaz, HomeKit uyumlu ışıklar, güvenlik kameraları, sensörler ve termostatlar gibi akıllı ev cihazlarını merkezi bir noktadan kontrol etmeyi amaçlıyor. Cihazın Siri ve Apple Intelligence sesli kontrol desteği sunması planlanıyor.
Mart 2025 diyoruz ama bu bilgi sizi yanıltsın istemem, çünkü Apple’ın bu çalışmayı ertelediği konuşulan konular arasında.

Son darbe: Meta’nın insansı robotları…
Meta, yapay zeka destekli insansı robotlar geliştirmeye odaklanıyor. Şirket, ev işlerini yerine getirebilecek robotlar yaratmayı hedefliyor ve bu alanda gerekli donanım ve yazılımı oluşturmak için yeni bir ekip kurdu. Meta’nın amacı, bu teknolojiyi geliştirerek diğer şirketlerin de insansı robotlar üretmesine olanak tanımak.
Dünyanın en büyük şirketleri dendiğinde aklımıza gelen ilk 10 şirketin içinde yer aldığını düşündüğümüz bu şirketlerin bu alanda yüksek yatırımlar yaparak evlerimize yapay zekayı entegre etmesi her ne kadar insanı tedirgin etse de dünyanın büyük çoğunluğu yapay zekanın bir fişten ibaret olduğuna inanıyor. Ancak sorduğumuz her soru, yapay zeka ile yaptığımız her iş onları bir dakika öncesinden daha güçlü bir hale dönüştürüyor. Çünkü insanların aksine yapay zeka araçları öğrenmeye aç!
Benim fikrimi soracak olursanız; günün birinde yapay zeka dünyayı yönetir mi onu zaman gösterecektir ama insanlar yapay zekaya ve sağladığı konfora çok kısa bir süre içerisinde yenik düşecektir. ChatGPT’nin günlük ziyaretçi sayısının milyonları aştığını göz önünde bulundurursak, biz uzanmış dinlenirken bizim için istediğimiz filmi tahmin edip televizyonda oynatacak bir sisteme insanların karşı çıkacağını hiç sanmıyorum.
Umalım ki boomerlar bu olaya hızlı hakim olsunlar…
“Modern Sanat Akımları ve Günümüz Tasarım Dünyasına Etkileri” içeriğimize göz atmayı unutmayın!
FounderN Kimdir?
FounderN, girişimcilik dünyasının en güncel haberleri, inovasyon odaklı içerikleri ve ekosistemin her bir parçasına değer katan çalışmalarıyla, faaliyet gösteren dinamik bir dijital medya platformudur. 2020 yılında “Girişim Haberleri” adıyla başlayan serüvenimiz, Eylül 2024 itibarıyla FounderN kimliği ile, girişimcilik ekosisteminin ilham veren dinamik sesi olma yolculuğuna devam ediyor. FounderN; teknoloji, girişim ve yatırım dünyasındaki gelişmeleri yaratıcı ve yenilikçi bir perspektifle sunarak iş dünyasının liderlerini, yatırımcılarını ve girişimcilerini sizlerle bir araya getirir.
FounderN olarak misyonumuz, yalnızca yaşanan son gelişmeleri paylaşmak değil, okurlarımızı bu gelişmelerin aktif bir parçası haline getirmek ve ekosistemin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaktır. Ekosistemdeki en yeni gelişmelerden haberdar olmak, büyüyen bu topluluğun bir parçası olmak istiyorsanız, bültenimize abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek ilham dolu bu yolculuğa katılabilirsiniz.
Bizimle Keşfetmeye Devam Edin: İlginizi çekebilecek diğer #Gündem Haberleri için tıklayın!
Foundern LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Foundern Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.