Türkiye’de gündem durulmuyor; konuşulan konular, trend topic olan başlıklar ve dinamikler her saat hatta her saniye değişiyor. Ekonomide rakamlar yukarı çıkarken, alım gücü aşağı yönlü hareketini hızlandırıyor. Sokakta konuşulanlar, ekran başında anlatılanlar; hepsi birbirinden farklı. Raflardaki fiyatlar, ekrandaki yüzler ve sosyal medyadaki tepkiler sürekli değişiyor ama bir şey sabit kalıyor: Gündemin ağırlığı..
Bu sabah kahvenizi yudumlarken, sadece manşetlere değil, o manşetlerin altındaki sessiz sorulara da kulak verin.
Birlikte girişimcilikten bir adım geri çekilip; bu ülkenin havasına, ruhuna ve sokaklarına birlikte kulak veriyoruz. Türkiye’nin nabzını tutan, sizi gündeme hem yakın hem de mesafeli kılacak sabah bültenimiz ile karşınızdayız.
Hazırsanız, son günlerin öne çıkan gelişmelerine birlikte bakalım!
Öğrenciler Ayakta, Öğretmenler Sessizce Uğurlanıyor…

İstanbul başta olmak üzere birçok ilde proje okullarında görev yapan öğretmenlerin kadrosuz bırakılması eğitim camiasında ve öğrenci çevrelerinde tepkiyle karşılandı. Eğitim sendikaları, görev yerleri değiştirilen öğretmenlerin daha önce iş bırakma eylemlerine katıldığını belirterek atamaların siyasi gerekçelerle yapıldığını öne sürdü. Öğrenciler, öğretmenlerine destek olmak için Türkiye’nin dört bir yanında eylemler düzenlerken, İstanbul Beşiktaş’ta görev yapan ve sosyal medyadaki paylaşımları ile sevilen öğretmen Sabit Doğan, “33 öğretmen kadrosuz bırakıldı” paylaşımıyla durumu kamuoyuna duyurdu.
Çeşitli sendikalar ise atama sürecinin hiçbir somut kritere dayanmadığını, proje okullarının liyakatsiz ve denetime kapalı şekilde kadrolaşma alanına dönüştüğünü savundu. Mülakat uygulamaları, sadakat esaslı atamalar ve sendikal ayrıcalıklarla birlikte eğitimde adalet duygusunun sarsıldığına dikkat çekilirken; eğitimde şeffaflık, liyakat ve bilimsellik çağrısı yinelendi. Resmi kurumlar cephesinden ise şu ana kadar resmi bir açıklama gelmiş değil.
Arka planı ile ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadığı için konu ile ilgili bir değerlendirme yapmak elbette doğru olmaz. Ancak bir sosyal bilimler lisesi mezunu olarak her bir öğrencisine büyük değerler katmış 13 kıymetli öğretmenimin kadro dışı bırakılmasının sadece geleceğe yönelik umutsuzluk yaratacağına inanıyorum.
Türkiye-ABD Ticari İşbirliği Masada!

Türkiye ile ABD arasında oluşturulan Ortak Ticaret Çalışma Grubu, yeni dönemin ticaret politikaları doğrultusunda bir araya geldi. Ticaret Bakanlığı’nda düzenlenen toplantıda, iki ülke arasındaki iş birliğinin derinleştirilmesi, artan küresel korumacılık eğilimlerine karşı stratejilerin belirlenmesi ve 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefinin güncellenmesi konuları masaya yatırıldı. Eylem planının güncellenmesi kapsamında; ABD pazarı için veri analizleri, eyalet bazlı tanıtım faaliyetleri, lojistik ağların güçlendirilmesi ve sektörel heyet organizasyonlarına hız verilecek.
Toplantının ardından, Türkiye’nin ABD ile olan ticari ilişkilerini yeni koşullara uyarlamak ve daha sistematik bir çerçeveye oturtmak istediği vurgulandı. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın mayıs ayında Washington’da düzenlenecek Türkiye-ABD Ticaret ve Yatırım Konseyi (TIFA) toplantısına katılacağı, bu ziyarette taraflar arasında somut iş birliklerinin görüşüleceği belirtildi. Türkiye tarafı ayrıca, UR-GE, Turquality ve HİSER gibi destek programlarını devreye sokarak ABD pazarında Türk firmalarının rekabet gücünü artırmayı hedefliyor.
OECD’den Türkiye’ye Önemli Değerlendirme: Enflasyon Düşmeli, Reformlar Hızlanmalı!

OECD’nin yayımladığı “Türkiye İnceleme Raporu”nda, Türkiye ekonomisinin son 10 yılda OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyenlerden biri olduğu belirtilirken, 2024 için %3,1 ve 2026 için %3,9 büyüme tahmini yapıldı. Ancak rapor, bu büyümenin sürdürülebilir olması için enflasyonun hedefle uyumlu bir patikaya oturtulması gerektiğine ve temkinli makroekonomik politikalara devam edilmesinin önemine dikkat çekti. Enflasyonun bu yıl sonunda %31,4, 2026’da ise %17,3 olması bekleniyor. Raporda ayrıca kamu maliyesi, vergi tabanı genişliği ve kadın istihdamının artırılması gibi alanlarda yapısal reformlara ihtiyaç olduğu vurgulandı.
OECD Genel Sekreteri Mathias Cormann, Türkiye’nin makroekonomik politikalarda attığı adımlarla yatırımcı algısını iyileştirdiğini ancak daha fazlasının yapılabileceğini söyledi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Enflasyonu indirme konusunda kararlıyız, üretimi artırmak için reformlara ihtiyacımız var” derken, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise artan korumacılığın dünya ticaretinde dengesizliklere ve gerilimlere yol açtığını ifade etti. Bolat, Türkiye’nin küresel rekabette eşit olmayan koşullarla mücadele ettiğini ve sürdürülebilir büyüme için bu dengesizliklerin giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ise Türkiye’nin lojistik altyapısına yaptığı 290 milyar dolarlık yatırımın bölgesel entegrasyona katkı sağladığını belirtti. Orta Koridor ve Kalkınma Yolu Projeleriyle Türkiye’nin kıtalar arası ticaretin kalbinde yer aldığına dikkat çeken Uraloğlu, “Bu projeler sadece ulaştırma değil, halkın refahı ve uluslararası ekonomik bağlarımız için de stratejik öneme sahip.” dedi. OECD ise Türkiye’nin yeşil dönüşüm, kadın istihdamı ve iş gücü verimliliği gibi alanlarda yapısal dönüşümlerini hızlandırmasının, uzun vadeli büyüme için kritik olduğunu belirtti.
Merkez Bankası 2024’ü 700 Milyar TL Zarar ile Kapattı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılına ilişkin bilançosunu açıkladı. Banka, yıl sonunu 700,4 milyar TL zarar ile tamamlarken, bu rakam 2023’te kaydedilen 818,2 milyar TL’lik zararın ardından ikinci büyük yıllık kayıp oldu. TCMB’nin aktif büyüklüğü ise artarak 8,59 trilyon TL’ye yükseldi. 2024 yılı boyunca toplam 526,7 milyar TL’lik reeskont kredisi kullandırıldığı belirtildi.
TCMB’nin 2024’e ait Olağan Genel Kurul Toplantısı 30 Nisan’da yapılacak. Toplantıda 2024 yılına ait bilanço ve kâr/zarar hesabı onaya sunulacak, ayrıca Banka Meclisi ve Denetleme Kurulu’ndaki bazı üyelikler için seçim gerçekleştirilecek. Peş peşe gelen devasa zararlar ise hem kamuoyunda hem de ekonomi çevrelerinde Merkez Bankası’nın para politikası ve bilanço yönetimine dair soru işaretlerini artırmış durumda.
Yunanistan’da Türk Yatırımcı Tartışması!
2024’te Türkiye’den Yunanistan’a feribotla geçen yolcu sayısı 1,5 milyona ulaşırken, Türk yatırımcıların Ege adalarına yönelik “agresif” gayrimenkul alımları komşu ülkede hem fiyatları yükseltti hem de siyasi tartışmaları alevlendirdi. Leros, Midilli, Sakız ve Sisam gibi adalarda hem turist hem de mülk sahibi Türklerin sayısı dikkat çekici şekilde artarken, 1.356 Türk vatandaşı “altın vize” programına başvurdu. Yatırım yapılan konut fiyatlarının hızla yükselmesi, yerel halk için konut erişimini zorlaştırdı. Bu durum, bazı milletvekillerinin “Türkler casus mu?” sorusuyla meclise önerge sunmasına kadar gitti.
Yunanistan’da bazı emlak işlemleri artık gizli servislerin merceği altında değerlendirilirken, uzmanlar bu endişelerin abartılı olduğu görüşünde. Türkiye’den gelen birçok yatırımcının yüksek gelirli, seküler yaşam tarzına sahip ve çoğu zaman Avrupa’da ikamet eden kişiler olduğu belirtiliyor. Türk yatırımcılar için adalar hem ekonomik bir fırsat hem de toplumsal nefes alanı olurken, Atina yönetimi şimdilik altın vize uygulamasını sürdürmekte kararlı. Ancak hem emlak fiyatlarındaki yükseliş hem de siyasi tansiyon, bu göçün önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceğine dair soru işaretlerini artırıyor.
Yeşil Sahada Uçuşan “Doğal Olan Normal Doğum” Pankartı Tepki Çekti!

Sivasspor’un Fenerbahçe ile oynadığı maç öncesinde futbolcuların taşıdığı “Doğal olan normal doğum” yazılı pankart, kadın örgütlerinin ve siyasetçilerin sert tepkisini çekti. 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesi ile hız kazanan “normal doğum” teşvik kampanyaları, kamu spotlarından sonra spor alanlarına da taşındı. Ancak kampanyanın erkek futbolcular üzerinden yürütülmesi, kadınların doğum hakkına yönelik “müdahale” olarak değerlendirildi. Eleştirilerde, kadın bedenine dair bir mesajın erkekler tarafından sunulması hem bilimsel hem de toplumsal açıdan sorunlu bulundu.
Tepkilerin merkezinde ise kampanyanın yalnızca erkek figürlerle sunulması yer aldı. Kadınların doğum tercihlerine dair bir mesajın, sahada erkek sporcular tarafından verilmesi; birçok kişi tarafından kadınların bedeni ve sağlık hakkı üzerinde bir baskı unsuru olarak yorumlandı. Uzmanlar, doğum biçiminin tıbbi ve bireysel bir tercih olduğunu hatırlatırken, kampanyanın kadınları dışlayan yapısı “sağlık mesajı”ndan çok “toplumsal dayatma” olarak değerlendirildi.
Doğum şekli hakkında yalnızca gebe ve doktoru söz sahibiyken top peşinde koşan futbolcuların bu konuda neden böyle bir atağa geçtiği ise hala kocaman bir soru işareti.
Down Sendromlu Çocuğa Uygulanan Ayrımcılık Tepki Çekti, Oyun Alanı Mühürlendi!
Ankara Etimesgut’ta down sendromlu 7 yaşındaki Mert Affan Y., öğretmeniyle birlikte gittiği alışveriş merkezinde oyun alanına alınmadı. Diğer çocukların oynadığı alana alınmayan Mert’in dışlanmasına öğretmeni sosyal medyada tepki gösterdi. Görüntülerin yayılması üzerine büyük kamuoyu tepkisi oluştu. Etimesgut Belediyesi işletmeye yönelik denetim gerçekleştirdi ve ruhsatsız olduğu tespit edilen oyun alanı mühürlendi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu da konuyla ilgili inceleme başlattı.
İşletme hakkında “nefret ve ayrımcılık” suçu kapsamında suç duyurusunda bulunulurken, şikâyet üzerine oyun salonunun sorumlu müdürü ve dört çalışan gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 5 kişi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olay, engelli bireylerin kamusal alanda hâlâ ayrımcılığa maruz kaldığını bir kez daha gözler önüne sererken, sosyal medyada ve sivil toplumda büyük bir dayanışma çağrısına dönüşmüş durumda.
Bu sabah manşetlerin ötesine baktık. Ses verilmeyen sorulara, duyulmayan tepkilere ve göz ardı edilen umutlara kulak verdik. Çünkü gündemi takip etmek, sadece bilgi sahibi olmak değil; bilinçle yaşamak demek.
Sokağın nabzı, ekranın sessizliği, ekonominin dili… Hepsi bir arada ama hiçbiri tek başına değil. O yüzden buradayız. Sadeleştirmek için, anlamlandırmak için, birlikte düşünmek için.
Bazı şeyler geçer ama bilinç, bakış açısı ve farkındalık kalır.
FounderN Kimdir?
FounderN, girişimcilik dünyasının en güncel haberleri, inovasyon odaklı içerikleri ve ekosistemin her bir parçasına değer katan çalışmalarıyla, faaliyet gösteren dinamik bir dijital medya platformudur. 2020 yılında “Girişim Haberleri” adıyla başlayan serüvenimiz, Eylül 2024 itibarıyla FounderN kimliği ile, girişimcilik ekosisteminin ilham veren dinamik sesi olma yolculuğuna devam ediyor. FounderN; teknoloji, girişim ve yatırım dünyasındaki gelişmeleri yaratıcı ve yenilikçi bir perspektifle sunarak iş dünyasının liderlerini, yatırımcılarını ve girişimcilerini sizlerle bir araya getirir.
FounderN olarak misyonumuz, yalnızca yaşanan son gelişmeleri paylaşmak değil, okurlarımızı bu gelişmelerin aktif bir parçası haline getirmek ve ekosistemin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamaktır. Ekosistemdeki en yeni gelişmelerden haberdar olmak, büyüyen bu topluluğun bir parçası olmak istiyorsanız, bültenimize abone olabilir, sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip ederek ilham dolu bu yolculuğa katılabilirsiniz.
Bizimle Keşfetmeye Devam Edin: İlginizi çekebilecek diğer #Gündem Haberleri için tıklayın!
Foundern LinkedIn hesabına buradan ulaşabilirsiniz.
Foundern Instagram hesabına buradan ulaşabilirsiniz.